WİNDOWS
İŞLETİM SİSTEMİ VE İŞLETMELER
Bilindiği üzere Dünya üzerindeki işletmelerin büyük çoğunluğu iş akış
süreçlerinde Windows işletim sistemli bilgisayarlar kullanmaktadırlar. Windows
işletim sisteminin yaygınlığı, her türlü donanım ve yazılım tedarikçisinin
destek vermesi, iş akış süreçleri için özelleştirilebilir seçenekler sunması
vb. gibi birçok etmen Windows' u vazgeçilmez kılmaktadır. Windows sürekli
geliştirilen bir işletim sistemidir ve yıllar geçtikçe de yeni sürümleri
piyasaya sürülmektedir. Windows her yeni sürümünde çeşitli yenilikler
getirmekte, güvenliği arttırılmaktadır.
Bazı işletmeler yollarına ilk aldıkları Windows işletim sistemi ile
devam etmektedirler. Örneğin 2001 yılında kurulmuş bir işletme Windows XP ile
çalışan bilgisayarlarla ile iş hayatına başlamıştır. Bunu sadece yeni kurulmuş
işletmeler şeklinde sınırlandırma rasyonellikten uzak olacaktır, bahse konu
yılda Windows ME' den Windows XP'ye terfi eden işletmelerde bu örneğe dahil
edilebilirler. Burada inceleme konumuz Windows işletim sisteminin yeni
sürümlerine geçme konusunda aksiyon almayan işletmelerdir.
Bazı işletmeler yeni yazılıma para vermeyi gereksiz yatırım olarak
görmektedirler. Zira işletim sistemi yazılımsal bir bileşen olduğu için elle
tutulabilir bir yapısı yoktur ve bu durumda işletmeler için gereksiz yatırım
algısı oluşturmaktadır. Tabi ki bu son derece yanlış bir algıdır. Günümüzde
bilgisayarlar artık ikamesi olmayan üretim bileşenlerindendir. Bilgisayardaki
donanıma ise işletim sistemi ile hükmedilmektedir. Her yeni Windows işletim
sistemi sürümü daha fazla güvenlik, kullanılabilirlik ve daha gelişmiş iş akış
şansı sunmaktadır. İşletmeler, Windows' un yeni sürümleri için bazen yeni
donanım bileşenlerine de gerek duyulduğuna değinerek bu yatırımın maliyetinin
arttığını düşünmektedirler. Aslında bu durumun üretim kalitesi ve miktarının
artması için yapılan makine ve teçhizat yatırımından farkı yoktur. Yani
rasyonel işletmelerin yapması gereken aksiyonlardandır.
İşletmeler, yeni Windows sürümlerine geçişte sürekli maliyetleri ileri
sürmektedir, ancak eski işletim sistemi ile yola devam ederken maruz
kalabilecekleri olası riskler nedeniyle uğrayacakları kayıpları daima göz ardı
etmektedirler. Yeni Windows sürümüne geçmenin maliyeti, maruz kalınabilecek
olası riskler nedeniyle uğranılacak kayıplardan daha az olacaktır. Eski sürüm
işletim sistemleri nedeniyle sistem çökmeleri nedeniyle oluşan üretim
kayıpları, kötü niyetli kişilerin işletmelerin sistemlerine yetkisiz
müdahaleleri neticesinde oluşan kayıplar, iş akış süreçlerinin yavaşlaması,
eski teknoloji kullanımının paydaş gruplarda oluşturduğu olumsuz imaj gibi
durumlarda maruz kalınacak riskler yeni sürüm Windows işletim sistemi yatırım
maliyetinden fazla olacaktır. Bu gibi durumlarla ilgili haberlere günümüzde
fazlasıyla şahit olmaktayız ve bu haberler hızlı yayılmaktadır. Eski teknoloji
nedeniyle böyle olumsuz bir duruma maruz kalan işletmelerin paydaş grupların
gözündeki imajı çok olumsuz etkilenmektedir. Bu durum paydaş gruplarla olan
mevcut iş hacmini azaltmakta, borsaya kote kuruluşların ise hisse senedi
değerleri olumsuz etkilenmekte ve yatırımcının bu işletmelerin hisse
senetlerine olan temkinlilik oranı artmaktadır.
İşletmeler bu
gibi yatırımlara kesinlikle gereksiz gözüyle bakmamalı ve bu yatırımlara
finansman ayırmalıdır. İşletmeler sonsuz süre ile faaliyette bulunmak için
kurulmaktadırlar ve işletmenin ömrünün uzun olması yapacağı teknolojik
yatırımlar ile doğrudan ilgilidir. İşletmeler, yeni çıkan Windows sürümlerini
takip etmeli ve yeni sürümlere zamanında terfi ederek olası teknolojik risklere
karşı proaktif davranmalıdır.