YÖNETİCİ BASKISI İLE ARZIN SÜREKLİ ARTTIRILMASI
Çoğu üretim işletmelerinde yöneticiler, üsler, şefler çalışanlara daha fazla üretim yapma konusunda sürekli telkinde bulunmaktadırlar. Bu pazarın durumuna göre bazen doğru bir aksiyon olabilir ancak burada gerekli pazar analizi yapılmadan ortaya çıkacak olan arz fazlasına değinmek istiyorum.
Yöneticiler daha fazla üretimi her zaman iyi bir aksiyon olarak görmektedirler. Daha fazla üretip daha fazla satarız ve daha çok kar elde ederiz diye bir düşünce hakimdir. Ancak burada talep oranı araştırması göz ardı edilmektedir. Arz edilen mal oranı talep edilenden daha fazla olursa malın fiyatı düşecektir. Hatta bazen üretilen mallar başabaş ve bazende daha alt bir seviyeden satışa çıkartılmak zorunda kalınacaktır. Bu durum doğal sonuç olarak üretim işletmesinin finansal stabilitesini olumsuz olarak etkileyecektir.
Üretilen malların başabaş miktarında satılması sonucunda işletme ne kar nede zarar edecektir ancak bu durum işletmelerin en temel amacı olan kar elde etme durumuna kesinlikle terstir ve başarısızlık olarak değerlendirilmelidir. Başabaş seviyesinin altındaki satışlarda ise işletme kendi kendinin ipini çekiyor denilebilir. Zira işletme sürekli zarar edecek ve en sonunda kepenkleri indirmek zorunda kalacaktır. Bu duruma düşen işletmeler ürettikleri fazla malları başabaş seviyesinden daha aza satmaya çalışarak "en azından borçların bir kısmından kurtulalım" mantığı ile hareket etmektedirler ancak bu durumun sonucu genellikle olumsuzdur. Başabaş seviyesinin altındaki bir seviyede ellerindeki tüm malı çıkartan üreticiler borçların bir kısmını ödemekte kalan borçlar için ise yapabilecekleri hiçbir şeyleri kalmamaktadır. Bu durumun sonucu işletmenin sonunun da geldiğini gösteren "Maddi Duran Varlık" satışıdır.
Gerekli pazar araştırması yapılmadan üretilen mallar çok büyük bir olasılıkla başarısız olacaktır. Bu durumun olumlu örnekleri çok çok az sayıdadır. Burada yapılması gerekenler; tüketici profilini iyi analiz etmek, talep oranlarını doğru ölçümleyebilmek, üretilecek malın tüketicilerde bir satın alma güdüsü oluşturup oluşturamayacak kadar inovatif olup olmadığını kontrol etmek gereklidir. Bu araştırmalar sonucunda üretilecek malın şekline ve en önemlisi de miktarına karar verilmelidir.
Üretim miktarının az olması da beraberinde birtakım olumsuz sonuçlar getirecektir. Arz eksikliği nedeniyle talep oranı yüksek bir malın karaborsaya düşme olasılığı vardır. Bu durum tüketicileri karamsarlığa sürüklemektedir. Tüketiciler ederinden fazla bir miktarı ödemek istemeyebilirler ayrıca karaborsadaki fiyatı ödemeye razı bir tüketici de malı bulamama olasılığını düşünerek belkide tüketimden vazgeçecektir. Bu bağlamda yapılan analizler neticesinden arz oranına iyi karar verilmiş olması gerekmektedir.
Üretilen malların başabaş miktarında satılması sonucunda işletme ne kar nede zarar edecektir ancak bu durum işletmelerin en temel amacı olan kar elde etme durumuna kesinlikle terstir ve başarısızlık olarak değerlendirilmelidir. Başabaş seviyesinin altındaki satışlarda ise işletme kendi kendinin ipini çekiyor denilebilir. Zira işletme sürekli zarar edecek ve en sonunda kepenkleri indirmek zorunda kalacaktır. Bu duruma düşen işletmeler ürettikleri fazla malları başabaş seviyesinden daha aza satmaya çalışarak "en azından borçların bir kısmından kurtulalım" mantığı ile hareket etmektedirler ancak bu durumun sonucu genellikle olumsuzdur. Başabaş seviyesinin altındaki bir seviyede ellerindeki tüm malı çıkartan üreticiler borçların bir kısmını ödemekte kalan borçlar için ise yapabilecekleri hiçbir şeyleri kalmamaktadır. Bu durumun sonucu işletmenin sonunun da geldiğini gösteren "Maddi Duran Varlık" satışıdır.
Gerekli pazar araştırması yapılmadan üretilen mallar çok büyük bir olasılıkla başarısız olacaktır. Bu durumun olumlu örnekleri çok çok az sayıdadır. Burada yapılması gerekenler; tüketici profilini iyi analiz etmek, talep oranlarını doğru ölçümleyebilmek, üretilecek malın tüketicilerde bir satın alma güdüsü oluşturup oluşturamayacak kadar inovatif olup olmadığını kontrol etmek gereklidir. Bu araştırmalar sonucunda üretilecek malın şekline ve en önemlisi de miktarına karar verilmelidir.
Üretim miktarının az olması da beraberinde birtakım olumsuz sonuçlar getirecektir. Arz eksikliği nedeniyle talep oranı yüksek bir malın karaborsaya düşme olasılığı vardır. Bu durum tüketicileri karamsarlığa sürüklemektedir. Tüketiciler ederinden fazla bir miktarı ödemek istemeyebilirler ayrıca karaborsadaki fiyatı ödemeye razı bir tüketici de malı bulamama olasılığını düşünerek belkide tüketimden vazgeçecektir. Bu bağlamda yapılan analizler neticesinden arz oranına iyi karar verilmiş olması gerekmektedir.